top of page

Zıt anlamlısı yok ki "Aşk'ın

Sevgiyle yoğrulmuş yeni bir dünya düzeni geliyor. Savaşmaktan yorulmuş beyinlerimizle göremesek de evrim gerçekleşiyor. Kalbimiz biliyor ancak henüz ifade edemiyor. Sistem korku içinde bastırdıkça dibe iniyor. Aşk atom bombasından da beter ölesiye korkutuyor yönetenleri. Kölelerde şaşkın ve nefret içinde ama anarşist farkında. Yıllarca süren az konuşmuşluğun ardında, uzandığı gölgede hissediyor.

 

Zıt anlamlısı olmayan tek bir kelime var dünya üzerinde. Zıt anlamlısı yok "Aşk'ın.  Elmanın zıttı nedir? Ya armudun? Elma ile armudu topla Abidin.  Aşk denince ne anlarsın, bu da ayrı bir şey Abidin. Sözlüğü ve özlüğü getir lütfen.

 

"Nefret" diyorlar, "Kayıtsızlık" diyorlar, arkasından "Aşksızlık" diyen var aşkın zıt anlamlısı diye. Biraz tartışınca hiç birinin olmadığı anlaşılıyor.

 

Yaşamdan, insandan, hayattan önce, bir kadından bir adamdan bir çocuktan önce, bir kuştan mavi bir gökyüzünden önce, özgürlüğe, özgürlüğüne, özgürlüğüme, özgürlüğümüze aşık olmak  Abidin.  Özgürlüğüne aşk... Gökyüzünden Tanrıya, topraktan Tanrıçaya kadar aşk.

 

Bak Abidin, sapık insanlar tarafından "Özgürlük" hep yanlış anlaşılıp onursuzca değerlendirildi. Kendi neyse karşısındakini de öyle bilenlerdi onlar; Onlar üçüncü gözleri (Epifis Bezi) oyulmuş, etten robotlardı. Dünya'da sayıları çok fazla olmasa da çoğunluğu bizim coğrafyamızda toplanmış ve üremişti ne yazık ki.

 

Ve ben özgürlük dediğimde ahlaksızlık anlıyorlar ki kontrol altındaki zihinlerdir bunlar.   Ahlaksızlık kontrolün zıt kutbu değil midir? Özgürlük sadece aradadır, tam ortadadır; hiçbir kontrolün ve hiçbir ahlaksızlığın olmadığı yerdedir.

 

Özgürlüğü nasıl anladığın ve nasıl kullandığınla ilgilidir durumun.  Sen tecavüzü ahlaksızlık sayarken onlar cariyelik sistemini Allah vergisi sanır, seni düşman bilir. Çünkü adamın beynindeki polis senin vatan haini olduğunu söyler, ruhundaki devlet arzusu derebeyliktir. Kalbindeki zincire göre sen kafirsin, içindeki faşiste de karın ,kızın helal. Çarpık ve de haysiyetsiz bir özgürlük kavramıdır bunların ki. İnsan kendine yapmadığını başkasını da yapmamalıdır Abidin.


Özgürlüğün kendi disiplini vardır içinde. Sana  hiçbir otorite tarafından dayatılmamıştır. O senin farkında olmandan kaynaklanır, kendi orijinalliğinden gelir. Özgürlük asla ahlaksızlık olarak anlaşılmamalıdır.

 

Zıttı olmayan kelimenin duygusallığı ile evrimleşeceğimize inanıyorum ama hala soru işaretlerim var. Sormadan, eller vicdanlara konmadan olmaz Abidin.


Aşk bağlılığa dönüştüğü anda ilişki haline gelir diyorlar. Aşk taleplerde bulunduğu anda hapishaneye benzermiş. "Özgürlüğünü elinden alır; göklerde uçamazsın, kafeslenmişsindir" diye de uyarıyorlar.

 

Aşkın özgürlük verici bir kalitede olması lazım değil mi? Sana zincir vurması değil; sana kanat takıp mümkün olduğunca yükseklere uçmanı sağlaması lazım gelmez mi? Aşk sınır tanımaz. Aşk kıskanç olamaz, çünkü aşk sahiplenmez. Aşk senin kafandaki gibi sadece cinsellik ile olgunlaşmış bir meyve mi Abidin.  Aşk kaça ayrılır ayrıştırılır, şeytanlığa aşk duyulur mu Abidin. Gerçeğe duyulan aşk kadar.

 

Aşk, bir başka varlığa duyulan derin sevgi olarak da açıklanıyor kaynaklarda. Sevgi kuramının kurucusu Psikanalist Erich Frommsevgiyi, insanlığın sorunlarına bir yanıt olarak, kişideki aktif ve yaratıcı gücün kaynağı bir enerji olarak ve bu söz konusu yaratıcılıkla sevmeyi de bir sanat olarak tanımlıyor. "Bir sanat olması bakımından da uygulamada olgunluk gerektirir" diyor.

 

Ne çok şey yazılıp söylenebilir aşk üzerine. Geleceğe aşkla bakarken özgürlük demiştik. Tüm siyasi otoritelerin  ve yaptırımlarının üzerine attığımız bomba aşk. Anarşistlerin özgür ve eşit bir gelecek için kurguladıkları sinsi plan.

Ve şöyle der güzel bir kadın ;

" Velhasıl kelam, gökkuşağına benzer aşk... Avuç avuç yağmur, kanat kanat rüzgar. Ve... alev saçan mavi bir sığınak."

Jan Paçal

bottom of page